12 Ocak 2017 Perşembe

Bezm-i Elest




BEZM-İ ELEST

Zühul etti Afitâb.
Eşkden yana çeşmden içre.
Ayrıldı yollar sühanda
Bezm-i elest meclisinde
Vurdu sazına tellal
Tenasüh uzuvlar çıktı meydana
İnkar etti lal olan dil
Gövdeler yerinde lakin
Başlar başka alemde

Döküldü cihanın aynası
Bir perde suretine.

Hırsız tabutuna gömüldü siyah kefenler.
Bir ince çizgi, geçmek ne mümkün
Adımlar titrek, alevler baskın.
Dizilmiş hayatlar uçurumun kenarına.
Göz ucuyla bakmak ne mümkün,
Dirhemin Musayı titretti.


İnce bir çizgi üstünde,
Bir elinde hayal, bir elinde hakikat.
Ne mümkün dengede durmak
Nizam terazisinde.

Hani nerde o görklü dünya,
Nerde safi gümüşlerin, safi elmasların.
Hani nerde şanlı kudüs, nerde mısırın Züleyhası.
Havarileri burda, ya İsa

Kitaplara düşmez artık,
Senin elemini okumak.
Kelimeler, kelimeler…

                      (Uğur KILIÇ)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder